Skip to content

EVLATLIKTAN RED

Mirasçılıktan Çıkarma

Kimi zaman en yakınımızdaki insanların davranışları bizi üzmektedir. Çoğu zaman bu tür davranışlar anne, baba, eş veya çocuklar tarafından yapılmakta bunun kişi üzerinde mazur görülemeyecek derecede ağır sonuçları olabilmektedir. Bunun üzerine miras bırakan kişiyi cezalandırmak istemekte, bu çoğu zaman mirastan mahrum etme şeklinde ortaya çıkmaktadır. Günümüzde biz bunu daha çok evlatlıktan ret olarak halk arasında kullanıldığını görüyoruz. Mirasçılıktan çıkarma hakkı ile kanun koyucu, miras bırakana, yapacağı ölüme bağlı tasarrufla, saklı pay sahibi mirasçısının mirasından pay almasını engelleyebilme imkânı vermiş olmaktadır. Bu düzenleme kanunda sayılan hallerin gerçekleşmesi halinde mümkün olabilmekte buna istinaden sınırlı olarak bu kuruma başvurulabilmektedir.

Kanunda sayılan mirasçılıktan çıkarma hallerini belirtmeden önce saklı pay mirasçılarının kimler olduğunu belirtmekte fayda vardır. Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddesinde bu kimseler; “miras bırakanın” anne, baba, çocukları, çocukların altsoyları ve eşi olarak ifade edilmiştir. Bunun haricindeki kimseler miras bırakanın saklı paylı mirasçısı olmadığından, miras bırakan onların miras payı üzerinde tasarruf ederek mirastan mahrum bırakabilir. Saklı paylı mirasçıların miras paylarına ilişkin detaylı bilgi almak için Miras Paylaşımı makalemizi inceleyebilirsiniz.

Mirasçılıktan Çıkarma Sebepleri Nelerdir?

Kanun koyucu mirasçılıktan çıkarma sebeplerini Türk Medeni Kanunu’nun 510. Maddesinde sınırlı olarak belirtmiştir. Bu sebepler;

  1. Mirasçının, “miras bırakana” veya “miras bırakanın” yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemesidir.

Şunu belirtmek gerekir ki, ağır suç kelimesi ceza hukuku anlamında kullanılmış değildir. Bu hususta bir ceza davasının varlığı veya mahkumiyet hükmü yani kişinin ceza alması aranmamaktadır. Ağır suç kelimesinden, söz konusu hukuka aykırı fiilin aile hukukundan doğan ilişkileri zedelemesi, aile bağlarını koparacak nitelikte olması ve buna istinaden de somut olayda aile bağlarını koparmış olmalıdır. Miras bırakan sosyal ve ailevi olarak değerlendirdiğinde aile bağlarının koptuğu inancını taşımalı ki kişiyi mirasçılıktan çıkarabilsin. Yargıtay kararlarında, “miras bırakanın” dövülüp hakarete uğraması, eşi tarafından aldatılması, iftiraya uğraması mirasçılıktan çıkarma (ıskat) sebepleri olarak görülmüştür.

Söz konusu maddeye göre, aile bağlarını koparacak bu fiil, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine yönelmelidir. “Miras bırakanın yakını” ifadesinden miras bırakanla arasında sıkı bağ ilişkisi dolayısıyla onlara karşı işlenmiş fiilden miras bırakanın sanki kendisine karşı işlenmiş gibi etkilendiği kişiler anlaşılmaktadır. Bunun kapsamına hiç kuşkusuz miras bırakanın eşi, çocuğu, kan ve sıhri hısımları girmektedir. Lakin miras bırakanla hısımlık bağı olmaya kişiler de onun yakını sayılabilirler. Miras bırakanın gece gündüz birlikte olduğu arkadaşı, çocuğu gibi sevdiği kişiler onun yakını sayılırlar. Burada önemli olan miras bırakanın bunlara karşı işlenen suçtan etkilenmesidir.

  1. Mirasçının, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemesidir.

Aile hukukundan doğan yükümlülükler Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerince düzenlenmiştir. Bunlardan biri 364. Maddede düzenlenen nafaka yükümlülüğüdür. Kanun koyucu burada herkesin, yardım etmemesi durumunda yoksulluğa düşecek olan üstsoy ve altsoy ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlü olduğunu ifade etmiştir. Bir diğer yükümlülük 322. Maddesinde yer alan karşılıklı dayanışma yükümlülüğüdür. Bu maddede kanun koyucu, ailedeki ana, baba ve çocukların ailenin huzur ve bütünlüğünün sağlanması için birbirlerine karşı yardım etme, saygı ve anlayış gösterme yükümlülüklerinin olduğunu ifade etmiştir.

Mirasçılıktan Çıkarma Nasıl Yapılmalıdır?

Mirastan çıkarma(ıskat), ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu sebeple mirastan çıkarma ölüme bağlı bir tasarrufla gerçekleştirilebilir. Ölüme bağlı tasarruf, vasiyetname olabileceği gibi miras sözleşmesi de olabilir. Günlük hayatta daha çok karşımıza vasiyetname çıkmaktadır.

Miras bırakan tercih ettiği ölüme bağlı tasarrufu yaparken, saklı pay mirasçısını hangi sebeple mirasçılıktan çıkardığını açıkça belirtmelidir. Bu sebep açık olmalı, somut olaylara ve delillere dayanmalıdır.

Mirasçılıktan Çıkarmanın Sonuçları Nelerdir?

Mirasçılıktan çıkarılan kimse mirasa ilişkin haklarını kaybetmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 511. Maddesi bunu, mirastan çıkarılan kimse mirastan pay alamadığı gibi tenkis davası da açamayacağı şeklinde ifade etmiştir. Miras bırakan saklı pay mirasçısını payının tamamı için ıskat edebileceği gibi mirasın bir kısmı üzerinde de yapabilmektedir. Mirasçılıktan çıkarılma sonucu miras hakkını kaybeden kimse “miras bırakandan” önce ölmüş gibi muamele görür. Bu şu açıdan önemlidir: Miras bırakan başka türlü tasarrufta bulunmadıkça, mirastan çıkarılan kimsenin yasal payı, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu (çocuğu) varsa o kimselere şayet yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalmaktadır. Örneğin, miras bırakan çocuklarından birini mirasçılıktan çıkarırsa, mirastan çıkarılan kimsenin çocuğu olması halinde bu kişiler babası ölmüş gibi mirastan pay alabilirler.

Nitekim Yargıtay 14.Hukuk Dairesi, mirastan çıkarma (ıskat) sebeplerine ilişkin 2019/805 E., 2019/7396 K. Sayılı kararında; “Mirastan çıkarmada miras bırakan; mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamaz. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir” diyerek ıskat hallerini ifade etmiştir.

Mirastan Çıkarmaya İtiraz Edilebilir Mi?

Mirastan çıkarma(ıskat), haksız veya yanılmaya dayalı olabileceği gibi mirasçının korunmaya değer menfaati de bulunabilir. Kendisine hakaret edenin, oğlu olduğu yanılgısına kapılan miras bırakanın ıskatı yanılmaya dayandığından yasamız saklı paylı mirasçıya itiraz imkânı vermiştir. Bu imkanlar Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddelerince; “Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali” ve “Tenkis Davasıdır.”

Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali Nedir?

Miras bırakan saklı pay mirasçısını, mirasçılıktan çıkarmak için ölüme bağlı tasarruf yapmışsa da bu tasarruf iptalden muaf değildir. Mirasçılıktan çıkarma, yasanın ölüme bağlı tasarruf için aradığı şartları taşımadan ya da yanılma, aldatma, korkutma, zorlama sonucunda yapılmışsa, tasarrufun içeriği bağlandığı koşullar ya da yüklemeler hukuka veya ahlaka aykırıysa aynı zamanda miras bırakan tasarrufun yapılması esnasında ehliyetsiz ise bu ıskatın iptali istenebilir. Keza miras bırakanın açık yanılgısı da ölüme bağlı tasarrufun iptaline sebebiyet verir. Bu halde ölüme bağlı tasarruf mahkeme kararı ile hükümsüz hale geleceğinden çıkarma tasarrufu da bununla birlikte hüküm ve kıymetini kaybeder. İptal kararı ile mirasçı, mirasçılıktan hiç çıkarılmamış gibi miras payını alır. Bu açıdan iptal kararı geçmişe etki eder. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali dava edildiğinde ıskat sebeplerinin doğru olduğunun ispat yükü ıskattan yararlanan davalı mirasçıya aittir. Bu sebeple ölüme bağlı tasarrufta ıskat sebebinin açıkça ve delilleriyle birlikte açıklanması gerekir.

Tenkis Davası Nedir?

Miras bırakan ölüme bağlı tasarrufta mirasçılıktan çıkarma sebebini belirtmez ya da gösterilen sebep mirasçılıktan çıkarmayı gerektirecek önemli bir sebep değilse mirasçı saklı payının tenkisini isteyebilecektir. Bu durumda ölüme bağlı tasarruf saklı payın üzerindeki miras payı açısından geçerli sayılır. Bu sebeple mirasçı tenkis davası açarak saklı payını talep edebilir.

Miras Bırakanın Affı

Miras bırakan mirasçısını mirasçılıktan çıkardıktan sonraki süreçte affetmiş olabilir. Af, kendiliğinden ölüme bağlı tasarrufu hükümsüz hale getirmez ancak miras bırakan iradesini başka bir ölüme bağlı tasarrufla açıklarsa bu durum mirasçılıktan çıkarmayı hükümsüz hale getirir. Miras bırakanın bunun dışındaki affa yönelik davranışları hukuki sonuç doğurmaz. Mirasçılıktan çıkarma tasarrufundan vazgeçen miras bırakan daha sonra aynı sebebe dayanarak mirasçıyı mirastan çıkaramaz.

0 0 oylar
İçeriği Oylayın

İlgili Makaleler

Abonelik
Bildir
guest
0 Yorum
Satır İçi Geri Bildirimler
Tüm yorumları görüntüle

Popüler Konular