0216 387 0 388

İSTİRDAT DAVASI NEDİR?

İstirdat davası nedir?

 

İstirdat davası nedir sorusunu cevaplandırmadan önce istirdat kelimesi ile başlayalım. İstirdat, Arapça kökenli bir kelime olup verilen şeyin geri alınması demektir.

İcra hukukumuzun sistematiği,  kısıtlı incelemenin yapıldığı ve hızlıca sonuca ulaşmanın hedeflendiği bir mekanizmadan oluşmaktadır. Dolayısıyla icra takibinde maddi hukuk açısından inceleme yapılmamaktadır. İcra takibinin kendine özgü bu sınırlı inceleme ve şekilci anlayışının sonucu olarak maddi gerçeğe uygun olmayan bazı sonuçlar meydana gelebilmektedir. Bu olumsuzlukların giderilmesi ve bozulan hukuki dengenin sağlanması için istirdat davası oldukça önemli rol oynamaktadır.

İstirdat davası hakkındaki sorularınızı sayfanın en altından bize iletebilirsiniz.

İstirdat Davası Nedir?

İstirdat davası; bir kişinin borçlu olmadığı halde cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için açtığı davadır.

İstirdat davasının amacı, maddi hukuk bakımından esasen borçlu olmadığını iddia eden borçluya, borçlu olmadığını genel hükümlere göre tespiti imkânını tanımaktır. Böylelikle borçluya, cebri icra tehdidi altında ödeme mecburiyetinde kaldığı ve fakat gerçekte borçlu olmadığı bir paranın iadesi sağlanmaktadır.

İstirdat Davası Şartları Nelerdir?

İstirdat davası hukuki niteliği itibariyle eda davasıdır. Maddi hukuk bakımından borçluya korunma sağlar. İstirdat davası şartları, icra hukukuna dayanmaktadır. Yani icra hukukundan kaynaklanan ve genel mahkemelerde görülen bir eda davasıdır. İstirdat davası şartları şunlardır;

  • Borcun cebri icra tehdidi altında ödenmiş olması; ilk koşul borcun cebri icra tehdidi altında ödenmiş olmasıdır. Cebri icradan kastımız, borçlunun borcu ödememesi durumunda mallarının haczedilecek olmasıdır. Ancak şunu da önemle belirtmemiz gerekir; borçlu diğer hukuki imkanları kullanmayıp, bunun yerine borcu ödeyip istirdat davası açmışsa bu dava dinlenmez. Yani kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu, ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurabilecekken istirdat davası açamaz.
  • Davanın ödemeden itibaren bir yıl içinde açılmasının zorunlu olması; dava açmak bir yıllık süreye tabidir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süredir ve bir yıllık süre, paranın icra dairesine tamamen ödendiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Ancak bu süreyi geçiren taraf, koşulları varsa sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak alacak davası açabilir.
  • Borç olmayan bir bedelin ödenmiş olması; borçlunun maddi hukuk hükümlerine göre borcunun bulunmaması gerekir. Borçlu hiç var olmayan bir borcu ya da daha önce ifa ettiği veya itfa edilmiş borcu yeniden ödemiş olabilir.

Bu durumlardan birinin varlığı halinde borçlunun istirdat davası açmasında hukuki yararı vardır.

İstirdat Davası Görevli Mahkeme Hangisidir?

İstirdat davalarında görevli mahkeme hakkında İcra İflas Kanunu’nda özel bir hüküm mevcut değildir. İstirdat davasındaki yargılama gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabidir.

İstirdat davasında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Ancak taraflar arasındaki istirdat davasının konusu, özel mahkemelerin görev alanına giren bir uyuşmazlık ise istirdat davasında görevli mahkeme, uyuşmazlık konusunun görev alanına girdiği özel mahkeme olacaktır. Örnek vermek gerekirse taraflar arasında kira ilişkisinden kaynaklanan para alacağı ile alakalı bir uyuşmazlık için açılacak istirdat davasında görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir.

İstirdat davasında iki özel yetki kuralı vardır. Bu dava bakımından özel yetkili olan mahkemelerden ilki takibin yapıldığı yerdeki mahkemedir. İkincisi ise davalının yani alacaklının yerleşim yerindeki mahkemedir. Taraflar (tacir veya kamu tüzel kişiler) aralarında yetki sözleşmesi yaparak başka mahkeme veya mahkemeleri de yetkili kılabilirler. Eğer taraflarca münhasır yetki sözleşmesi yapılmışsa, istirdat davası sadece kararlaştırılan mahkemede açılır.

Dava Ne Kadar Sürer ?

Mahkemelerin iş yoğunluğu, delillerin elde edilmesi, adli tatil sürecinin davanın devamı sırasına denk gelmesi gibi sebepler davanın sonuçlanması bakımından süreye etki etmektedir.  Dolayısıyla davanın ne kadar süreceği hakkında net bir şey söylenemez. Ancak bununla birlikte mesleki tecrübelerimize göre istirdat davalarının sonuçlanması ortalama 1 yıl sürmektedir.

İstirdat Davası Süre Şartı Var Mıdır?

Borçlu, aleyhine başlatılan takipte icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı paranın iadesi için istirdat davasını bir yıllık sürede açabilir. Bu bir yıllık süre, hak düşürücü süre niteliğindedir.

Borçlar Kanunu’nda düzenlenen zamanaşımı sürelerine kıyasla istirdat davası için bir yıllık kısa bir zaman diliminin öngörülmesindeki amaç, takibin sona ermesinden sonra alacaklıya haksız davalar açılarak alacaklının tekrar rahatsız edilmemesidir.

Bir Yıllık Süre Geçtiyse Ne Yapmalıyım?

Bir yıllık süreyi kaçıran borçlu, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme davası açabilecektir. Tabi bu halde de sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanabilmesi için gerekli olan şartların oluşmuş olması gerekir. Örnek vermek gerekirse; borçlunun, ödemeyi sehven (hatalı olarak) yaptığını ispat etmelidir.

İstirdat Davası Zamanaşımı Dolmuş Borç Ödendiği İçin Açılabilir Mi?

Bir borç için zamanaşımı süresinin geçmesi halinde borçlunun borcunu ödemekten kaçınma hakkı doğar. Ancak buna rağmen borçlu, aleyhine başlatılmış bir takipte zamanaşımına uğrayan takip konusu borcu öderse, artık yapmış olduğu bu ödemenin iadesi için dava açamaz.

İstirdat Davası Arabuluculuk Zorunlu Mu?

İstirdat davasının icra tehdidi altında ödenen paranın iadesi için açılan bir dava olduğunu söyledik. Mevzuata göre ticari uyuşmazlıktan kaynaklanan para alacaklarının konu yapıldığı ve arabulucuya başvurunun zorunlu olduğu durumlarda, istirdat davasında arabuluculuk dava şartıdır.

İstirdat Davası Yargıtay Kararları

Yukarıda da açıkladığımız üzere istirdat davasının açılabilmesi için borç olmayan bir bedelin ödenmiş olması gerekmektedir. Buna ilişkin bir Yargıtay kararında aynen şu ifade kullanılmaktadır, “Takip kapsamında davacı tarafça yapılmış herhangi bir ödeme bulunmadığından davaya istidat davası olarak da devam edilemeyeceğine göre, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek genel hükümlere göre açılan menfi tespit davası kapsamında yapılan değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/1501 E. 2020/2984 K. ve 24/09/2020 tarihli ilam)

İstirdat davalarında yetki, kamu düzenine ilişkin değildir. Nitekim Yargıtay’ın vermiş olduğu bir kararda “İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve  istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Davacı menfi tespit talebi ile Kahraman Kazan’da dava açmış bu suretle… mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir.”  (Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7553 E. ,2020/9007 K. ve 02/11/2020 tarihli ilam)

İstirdat davası ve menfi tespit davası amaç itibari ile aynı nitelikte olup, borçlunun aslında borcunun olmadığının genel mahkemelerce tespit ettirilmesi gayesini taşırlar. Ancak bu iki dava arasında belirgin farklar vardır. Bu sebepten ötürü taraflarca uygulamada bu davaların sırası, içeriği ve mahiyeti karıştırılmaktadır. Yanlış yerden iliklenen düğmenin sirayeti gibi, kötü, eksik ve özensiz dava açmak da yargılamanın yanlış yürümesi sonucunu doğuracaktır. Doğabilecek bir uyuşmazlıkta, mahkemeye taleplerin doğru iletilmesi için işinin uzmanı bir avukatla görüşmeniz faydanıza olacaktır.

İstirdat davası ile alakalı sorularınızı aşağıdaki formu doldurarak sorabilirsiniz.

4.7/5 - (12 votes)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

2 Soru

  • HAKAN KAHRAMAN 29 Mayıs 2021 01:21

    asıl alacak 6907,93 TL – işlenmiş faiz 570,99 TL toplam alacak 7478,92 TL olarak tarafıma tebiğat geldi ve Toplam alacağın icra masrafı ve vekalet ücreti ile, esas alacağın tamamına takip tarihinden itibaren yıllık 24 ve değişen oranlarda hesaplanacak 6183 Sayılı Kanunun 51. Maddesi uyarınca 24 ile birlikte tahsili talebidir.’’
    ben bu borcumu 21 ay boyunca ödedim. dosya 2018 de açıldı.ben 18/11/2020 tarihinde son ücreti icraya ödedim. maaşımdan haciz yoluyla kesildi.11004,11 TL icra müdürlüğüne 21 ay boyunca ödediğim toplam tutar budur.
    ödediğim fazla faizi geri almam mümkün mü? istirdat davası açabilir miyim. şu an devam eden icram da var ob dosyada da fazla faiz söz konusu. ben bu istirdat davasını yeni duydum ve malesef icraya itiraz işini bilmiyordum.
    yardımcı olabilir misiniz.. bu ödediğim borcun kaynağı tt mobilden telefon almıştım. Lütfen yardımcı olun. en azından bundan sonra ki icralarımın borcu bitince dava açabilme imkanım olsun.

    • Besler Hukuk 1 Haziran 2021 17:22

      Maaş haczi süresince faiz işler. Fazla ödeme varsa istirdat davası açabilirsiniz.

Popüler Konular

  • İstinaf mahkemesi nedir
    İSTİNAF MAHKEMESİ NE KADAR SÜRER?
    18 Mayıs 2020 İstinaf mahkemesi ne kadar sürer ve davalar ne kadar sürer sorularının cevabı birçok farklı kritere bağlıdır. Bu kriterler; Mahkemenin iş yoğunluğu Hakimin yargılama hızına verdiği...
  • Tapu İptal
    TAPU İPTAL DAVASI
    23 Kasım 2018   Tapu iptal davası; bir taşınmazın hukuka aykırı olarak tapuya tescili halinde tapu kaydının mahkeme aracılığıyla düzeltilmesi için açılan dava türüdür. Bir mülkün miras ya...
  • kira sözleşmesi örneği
    KİRA SÖZLEŞMESİ ÖRNEĞİ
    8 Temmuz 2021   Kira sözleşmesi örneğine çoğu kişi ihtiyaç duymuştur. Günlük hayatımızda en çok kullanılan sözleşme türlerinden birisidir. Herkes, hayatının belli bir döneminde bir kez de olsa...
  • Avukat Maaşları
    AVUKAT MAAŞLARI
    29 Eylül 2020   Avukatlık ve hukuk okumak bu ara çok popüler. Sürekli aldığımız sorular arasında “avukat maaşları ne kadar?” “hukuk okumak mantıklı mı?” soruları başı çekmeye başladı....
  • Yıllık İzin
    İSTİFA EDEN İŞÇİNİN HAKLARI
    12 Kasım 2018   İstifa eden işçinin hakları sanılanın aksine oldukça fazladır. İş yerinde yaşadığı olumsuzluklar veya daha iyi bir iş bulması nedeniyle her gün bir çok işçi...

BENZER BAŞLIKLAR

  • İKALE SÖZLEŞMESİ
    İKALE SÖZLEŞMESİ
    18 Mart 2020 İkale, işçi ile işverenin karşılıklı anlaşarak iş sözleşmesini feshetmelerine verilen addır. Son dönemde uygulamada işçi ve işverenin aralarındaki sözleşme ilişkisini karşılıklı irade beyanları ile sona...
  • İŞ DAVALARINDA ARABULUCULUK
    İŞ DAVALARINDA ARABULUCULUK
    22 Mart 2019   İş Mahkemeleri Kanunu uyarınca, bireysel veya toplu iş sözleşmelerine dayanan işçi veya işveren alacaklarının ve/veya tazminatlarının talebi için açılan davalarda arabuluculuk sürecinin sona ermiş...
  • HAKLI FESİH SEBEPLERİ NELERDİR?
    HAKLI FESİH SEBEPLERİ NELERDİR?
    2 Temmuz 2022   Haklı fesih sebepleri, işçi ile işveren arasındaki hizmet sözleşmesini her iki tarafın sona erdirebilmesini sağlar. Bu kapsamda sözleşme ilişkisini devam ettirmek fesih hakkını kullanan...
  • YILLIK İZİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ
    YILLIK İZİN DİLEKÇE ÖRNEĞİ
    3 Ağustos 2021     Yıllık izin dilekçesi, çalışanların kanundan kaynaklanan yıllık izin haklarını kullanmak için işverenlerinden talepte bulundukları dilekçedir. İşçiler sene boyun bu izin hakkını kullanabilecekleri zamanın...
  • YILLIK İZİN SÜRELERİ
    YILLIK İZİN SÜRELERİ
    20 Kasım 2020   Yıllık izin süreleri, işçilerin bir yıl boyunca sabırsızlıkla bekledikleri, kendileri için ayırabilecekleri yegane zaman dilimidir. Bu nedenle işçilerin bu temel hakkı kanunlarımızla güvence altına...