TAPU İPTAL DAVASI

Doktor Hatası Tazminat Türleri

Tapu iptal davası; bir taşınmazın hukuka aykırı olarak tapuya tescili halinde tapu kaydının mahkeme aracılığıyla düzeltilmesi için açılan dava türüdür. Bir mülkün miras ya da ticari akit yoluyla el değiştirmesi devredilen tapunun yetkili makamlar tarafından tescil edilmesine bağlıdır. Yapılan tescil tapuyu devralanı o taşınmazın resmi sahibi olduğunu gösterse bile bazı durumlarda yapılan tescil işlemine itiraz edilebilir.

Tapu İptal Davası Nasıl Açılır?

  • Muris muvazaası (mirastan mal kaçırma) nedeniyle
  • Hukuki ehliyetsizlik nedeniyle
  • Hata, hile, korkutma gibi irade bozuklukları sebebiyle
  • Vasiyetnamenin geçersizliği sebebiyle
  • İnanç sözleşmesine dayalı olarak
  • Kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik nedeniyle
  • Hatalı kadastro tespiti nedeniyle
  • Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle vb. sebeplerle tapu iptal ve tescil davası açılabilir.

Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma) Nedir?

Kardeşten mal kaçırma olarak da bilinen muris muvazaası, ailelerin tek bir çocuğa ya da sadece erkek çocuklarına miras bırakmak istemeleri nedeniyle uyguladıkları yöntemdir. Miras bırakan tapuda satış işlemi yapar fakat aslında taşınmazını bağışlamaktadır. Bu gibi durumlarda sözleşmelerin geçerlilik şartları arasında yer alan muvazaalı işlem olmaması şartı yerine getirilmediği için devir geçersiz olacaktır. Muvazaalı işlem sonucunda yapılan işlemden zarar gören veraset ilamındaki mirasçılar tenkis davası açabilecekleri gibi tapu iptal ve tescil davası da açabilirler. Muris muvazaasına ilişkin Yargıtay Kararları’nda bu tür durumlarda tapunun iptaline karar verilmesi gerektiği ifade edilmektedir;

“Mirasbırakanın kızları ile arasının bozuk olduğu, davalının tek oğlu olduğu, taşınmazın ara malik adına kayıtlı olduğu dönemde davalının kullandığı, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığı, davalının alım gücünün bulunmadığı, bedeller arasında fahiş fark olduğu anlaşılmakla temlikin ara malik kullanmak suretiyle mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.” (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/17162 E. 2020/1514 K. 04.03.2020 T.)

Tapu İptal Davası Kaç Yıl İçinde Açılır?

Tapu iptal davası için herhangi bir genel zamanaşımı süresi ya da hak düşürücü süre öngörülmediğinden, aradan uzun yıllar geçse dahi açılabilir. Müvekkillerimiz tarafından zaman zaman 10 yıllık tapu bozulur mu? gibi sorularla karşılaşsak da çoğu davadan farklı olarak tapu iptal davası genellikle süreye tabi olmaksızın açılabilmektedir.

Tapu İptal ve Tescil Davalarında Hangi Mahkemeler Görevli ve Yetkilidir?

Taşınmazın büyüklüğü, taşınmazın niteliği, maddi değeri vb. gibi karakterine bakılmaksızın tapu iptal davalarına bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu tür davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. Birden fazla taşınmaza ilişkin olarak açılan tapu iptal davaları taşınmazlardan herhangi birinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabilir.

Tapu İptal Davaları Ne Kadar Sürer?

Tapu iptal davaları ne kadar sürer sorusunun cevabı Adalet Bakanlığı tarafından belirlenmiştir. Muris muvazaası davası yani miras mahkemeleri için belirlenen hedef süre 730 gündür. Ancak bu süre mahkemenin iş yoğunluğu, uyuşmazlığın niteliği, toplanması gereken deliller vb. hususlara bağlı olarak artmakta ya da azalmaktadır. Bu nedenle tapu iptal davalarının ne kadar süreceğine dair kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. Ancak tapu iptal davalarının ortalama iki yıl içerisinde sonuçlanacağını söylemek mümkündür. Yerel mahkeme süreci bu şekilde olmakla birlikte, davanın istinaf süreci hakkında ayrıntılı bilgi için şu makalemizi inceleyebilirsiniz: İstinaf Mahkemesi Ne Kadar Sürer

Tapu İptal Davası Zamanaşımı Süresi Nedir?

Tapu iptal davasında genel bir zamanaşımı süresi söz konusu değildir. Tapu iptali için gerekçe olarak gösterilen hukuki sebebe göre zamanaşımı süresi değişmektedir. Yargıtay Kararları da bu doğrultudadır:

” Bir kısım davalıların zamanaşımı itirazında bulundukları da göz önüne alınarak davanın, dava konusu satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.06.1961 tarihinden 46 yıl sonra açılmasının TMK’nın 2. maddesine uygun düşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiş ise de tüm dosya kapsamından ve özellikle taraf tanıklarının beyanlarından satış vaadine konu yerin, sözleşmenin yapıldığı tarihten bu yana davacılar tarafından kullanıldığı anlaşıldığından, mahkemenin dürüstlük kuralına aykırı olarak dava açıldığı yönündeki gerekçesi yerinde olmadığı gibi bir kısım davalıların zamanaşımı itirazı da kötüniyete müsteniddir.” (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/848 E. 2020/3141 K. 12.03.2020 T.)

Hile Nedeniyle Tapu İptali Zamanaşımı Ne Kadardır?

Hata, hile, gabin ve ikrah gibi iradeyi sakatlayan nedenlerden birine dayalı olarak tapu tescil edilmişse, bu sebeplerin öğrenilmesinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde tapu iptal davası açılmalıdır.

Tapu İptal ve Tescil Davası Kime Karşı Açılır?

Gayrimenkulün aynına ilişkin tüm davalar, tapu kaydında taşınmazın mülkiyetinin sahibi kim gözüküyorsa o kişiye açılır. Kayıtlı malikinin ölmesi halindeyse davanın malikin mirasçılarına açılması gerekir.

Taşınmaz Mülkiyeti Nasıl Kazanılır?

Kural gereği taşınmaz mülkiyeti tescille kazanılır. Tescil için ise geçerli bir hukuki sebep ve tescil talebinin olması şarttır. Tescille kazanımlarda gerekli olan geçerli hukuki sebep genellikle taşınmaz satış sözleşmesidir. Taşınmaz mülkiyetinin kazanılmasında kural tescille kazanma olmasına rağmen istisnai olarak tescilsiz kazanım halleri de mevcuttur. Bu haller 8049 sayılı Medeni Kanun’da miras, cebri icra, işgal, kamulaştırma, mahkeme kararları olarak sayılmıştır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklı olarak da tapu iptali mümkündür.

Bozulmayan Tapu Var Mıdır?

Tapu tescili hukuka aykırı ise süresi içerisinde açılan dava sonucu bozulmaması mümkün değildir. Her türlü hileli tescil dava yoluyla ispat edilerek iptal edilebilir.

Tapuya İtiraz Süresi Kaç Yıldır?

Kadastro tespiti yapılarak edinilen tapulara 10 yılı içerisinde dava açılarak itiraz edilebilir.

Yolsuz Tescil Nedir?

Yapılan tescil işlemi eğer geçerli olmayan sebepten veya gerçek olmayan bir sebebe dayanıyorsa yolsuz kabul edilir. Yolsuz tescil durumunda gerçek hak sahibi ile tapudaki hak sahibi uyumsuzluğunun düzeltilmesi için dava açılması zorunlu kılınmıştır. Yolsuz tescil aynı zamanda resmi belgede sahtecilik suçunu teşkil ediyorsa suç duyurusunda bulunmak da mümkündür.

Tapu İptal Davaları Hangi Durumlarda Açılamaz?

Tapu tescil işlemi yapılmamış taşınmazlarda şayet mülk devlet hazinesine aitse ve taşınmazı kullanmakta olan kişi en az 20 senedir bu taşınmazı kullanıyorsa taşınmaza ücreti karşılığında öncelikli olarak sahip olabilme imkanına sahiptir. Bu şartlarda yapılan tescil işlemi aleyhinde dava açılabilmesi mümkün değildir. Önemli nokta en az 20 yıldır kullanılan taşınmazın devlet hazinesine mi yoksa özel kişilere mi ait olduğunun saptanmasıdır. Eğer mülk özel kişilere aitse bu durum başka biri tarafında izinsiz kullanım işgal olarak kabul edilir ve süresiz olarak dava açılabilmesi mümkündür.

İŞ KAZASI NEDİR?

Gerçek olmayan vekaletsiz iş görme nedir

iş kazası nedir

 

İş kazası geçiren işçilerin sayısı her geçen yıl daha da artmaktadır. 2020 yılının ilk beş ayında 737 işçi hayatını kaybetmiştir. Bir yılda ortalama 422.000 kişi kaza geçirmektedir. Bu nedenle iş kazası geçiren işçilerin haklarını bilmesi son derece önemlidir. Bu makalemizde iş kazası nedir sorusunu ve müvekkillerimiz tarafından sıkça sorulan soruları cevaplandırmaya çalıştık. Sizde sormak istediğiniz soruları sayfanın en altından büromuza iletebilirsiniz.

İş Kazası Nedir?

İş kazası; işçinin işini yaparken, işine giderken veya işiyle ilgili herhangi bir faaliyeti esnasında kaza geçirmesidir. İş kazası davalarında işverenin kusuru bulunması zorunlu değildir Kimsenin kusuru olmaksızın kaçınılmaz olarak kazanın gerçekleştiği hallerde dahi sosyal devlet ilkesi gereğince işverenin sorumluluğuna gidilmektedir.

İşyeri Dışında Kaza Geçirilirse Dava Açılabilir Mi?

İşveren işçiyi başka bir iş için iş yeri dışında görevlendirmiş ve kaza o işin yapımı sırasında meydana gelmişse iş kazası tazminat davası açılabilir..

Serviste Geçirilen Kazada Tazminat Alınabilir Mi?

İşverence tesis edilen bir taşıtın bulunması ve işçinin işin yapıldığı yere getirilip götürülmesi esnasında kaza geçirmesi hali iş kazası olarak kabul edilmektedir. Örneğin işverenin kiraladığı bir minibüs veya iş yerine ait servis aracı ile sigortalının sabah evinden iş yerine, işin bitiminde de iş yerinden evine getirilip götürülmesi sırasında meydana gelen trafik kazası bu kapsamdadır. Fakat sigortalının iş çıkışında evine gitmek için kullandığı servis aracından indikten sonra yolun karşısına geçerken trafik kazası geçirmesi veya araçtan inerek üst geçide doğru yürürken beyin kanaması geçirmesi bu kapsamda değildir.

Mesai Saatleri Dışında Kaza Gerçekleşirse Dava Açılabilir Mi?

İşyeri sınırları içerisinde gerçekleşen her kaza, mesai saatleri dışında gerçekleşse dahi iş kazası olarak değerlendirilmektedir. Yargıtay Kararları da bu yöndedir.

İş Kazası Sonrası Yapılması Gerekenler Nelerdir?

Kaza geçiren işçi öncelikli olarak kendisini tedavi eden doktorundan raporunu iş kazası olarak tutmasını istemelidir. Hastane polisine veya diğer kolluk kuvvetlerine şikayetçi olunduğu ifade edilmelidir. İşveren kazayı SGK’ya bildirmediyse kuruma verilecek dilekçeyle bildirim yapılmalıdır. İşverene karşı açılacak tazminat davası ile ilgili iş kazası avukatı ile iletişime geçilmelidir. Belirtilen hususlar açılacak davada ispat kolaylığı bakımından önemli olmakla birlikte bunların hiçbirini yapmamış olsanız dahi dava açabilirsiniz.

İş Kazası Geçiren İşçinin Hakları Nelerdir?

İşçi öncelikle geçici iş göremezlik gelirinden faydalandırılır. İş göremezlik oranının %10’dan fazla olması halinde işçiye sürekli iş göremezlik maaşı bağlanır. Malulen emekli olabilmek için ise şu şartları sağlamanız gerekmektedir;

  • İş göremezlik oranınız % 40’dan fazla ise: 20 yıl sigortalılık süresi ve 4400 gün prim
  • İş göremezlik oranınız % 60’dan fazla ise: 18 yıl sigortalılık süresi ve 4000 gün prim
  • İş göremezlik oranınız % 80’den fazla ise: 15 yıl sigortalılık süresi ve 3600 gün prim yatırmış olmanız gerekir.

İşçinin vefat etmesi halinde yakınlarına ölüm aylığı bağlanır. Buna ilaveten cenaze masrafları ve tedavi giderleri de karşılanır. İşçilere SGK tarafından yapılan yardımlar bu şekildedir.

İş Kazası Geçirdim Tazminat Alabilir Miyim?

Kaza geçiren işçinin maddi ve manevi tazminat hakları bulunmaktadır. Maddi tazminatın kapsamına tedavi masrafları, kazanç kaybı, iş gücü kaybı ve ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı zararlar girmektedir. Ölüm halinde ise işçinin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı alabilmektedir. Manevi tazminat ise kaza ve tedavi sürecinde yaşamış olduğunuz elem ve ızdırabın bir nebze giderilmesi için ödenen tutardır. Kazanın özelliklerine göre işçinin yakınları da manevi tazminat talebinde bulunabilirler.

Maluliyet Oranı Nasıl Belirlenir?

İş Kazası Nedir

Kaza SGK’ya bildirildikten sonra maluliyet oranının tespiti için Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edilirsiniz. Sağlık kurulu tarafından kaza nedeniyle iş gücünüzün ne kadar azaldığı yani maluliyet oranınız tespit edilir. Bu tespit Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin ekleri doğrultusunda yapılır. Bu eklerin el bileği ve el arızalarına ilişkin kısmı yukarıda örnek olarak konulmuştur. Sağlık kurulu kararına karşı kurum bünyesindeki Yüksek Sağlık Kurulu’na itirazda bulunabilirsiniz. Buradan da sonuç alamazsanız iş mahkemesinde maluliyet oranınızın tespiti için dava açabilirsiniz.

İş Kazası Tazminat Hesaplama Nasıl Yapılır?

İş kazası tazminat hesaplamanın en önemli kısmını iş gücü kaybından kaynaklı olarak yapılan hesaplama teşkil etmektedir. Buna göre SGK tarafından belirlenen maluliyet oranınız kadar iş gücünü kaybettiğiniz gözetilerek PMF tabloları doğrultusunda ortalama 70 yaşına kadar kaybettiğiniz gelir, kusur oranı da dikkate alınarak hesaplanacaktır. Örneğin maluliyet oranınızın % 30 ve işverenin kusur oranının % 60 olarak tespit edildiğini düşünelim. Aldığınız ücret üzerinden 70 yaşına kadar elde edebileceğiniz gelir hesaplanır ve bu rakam %30 ve %60 ile çarpılarak alabileceğiniz tazminat hesaplanır. Burada anlaşılabilmesi için tazminat hesaplamanın genel hatları verilmiş olup aktif ve pasif dönem ayrımı, baliğ katsayısı, iskonto katsayısı vb. teknik detaylara yer verilmemiştir.

Destekten yoksun kalma tazminatında da vefat eden işçinin yaşasaydı elde edebileceği gelir üzerinden benzer bir hesaplama yapılmaktadır. Manevi tazminat hesabının belirli bir yöntemi bulunmamaktadır. Tarafların ekonomik durumu, yaşları, kazanın oluş şekli vb. kriterler dikkate alarak vicdani kanaate uygun bir tazminata hükmedilecektir.

46 Yaşında 3000 TL Ücretle Çalışan %20 Kusurlu Bir İşçi İçin Yapılan Hesaplama Şu Şekildedir:

İş Kazası Nedir

İş Kazası

Zarar Sonradan Ortaya Çıkarsa Ne Yapılabilir?

Bir kazanın iş kazası tanımı kapsamına girebilmesi için işçinin olay anında hemen bir zarara uğraması koşuluna bağlı değildir. Kaza anında bir bulguya rastlanmamış olunabilir fakat sonradan ortaya çıkan fiziksel ve/veya ruhi rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğu doktor raporu ile tespit edilirse, üzerinden uzun zaman geçse dahi, bu kaza da iş kazası olarak değerlendirilecektir. Örneğin kot kumlama, kot beyazlatma, kot eskitme sırasında solunan gazlar sonucunda akciğerlerde silikozis hastalığına yakalanan işçiler bu kapsamdadır. Bu şekilde sonradan zararın ortaya çıkması durumunda da dava açılabilecektir.

Bildirim Süresi Ne Kadardır?

Sigortalıların kazaya maruz kalmaları halinde işverenleri tarafından kazanın olduğu yerdeki yetkili kolluk kuvvetlerine derhal haber verilmelidir. Kuruma ise en geç kazadan sonraki üç iş günü içinde iş kazası bildiriminde bulunulması zorunludur. Bildirge e-sigorta üzerinden veya doğrudan ya da posta ile ilgili bölüme gönderilmesi gereklidir. İş kazası bildirim süresi hesabında resmi tatil günlerine denk gelen günler dikkate alınmaz. Bildirim işveren tarafından yapılmazsa işçi tarafından SGK’ya başvurularak kazanın bildirilmesi mümkündür. Dilekçe SGK’ya posta yoluyla da gönderilebilir.

Bildirmeme Cezası Ne Kadardır?

Bazı işverenlerce kaza kuruma bildirilmeyerek örtbas edilmeye çalışılmaktadır. Kazanın üç gün içerisinde SGK’ya bildirilmemesi durumunda işyerinin çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre 4.688 TL ile 14.064 TL aralığında iş kazası bildirmeme cezası verilmektedir. Ayrıca bildirimin gecikmesi sebebiyle bildirim tarihine kadar ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverenden faiziyle birlikte alınmaktadır.

Tutanak Nasıl Tutulur?

Kaza tutanağında kazanın oluş biçimi, kazanın tarihi ve saati, kazaya şahit olan işçilerin ifadeleri ve kaza geçiren işçiye ilişkin bilgilere yer verilmelidir. İş kazası tutanağı örneği indirmek için bu konuda yazılmış makalemizi inceleyebilirsiniz. Bazı kötü niyetli işverenler gerçeğe aykırı tutanak düzenleyebilmektedir. Bu gibi durumlarda işçilerin endişe etmesi gereken bir şey yoktur. İşveren tarafından tek taraflı olarak tutulan tutanakların gerçeğe aykırı olduğu dava aşamasında her türlü delille ispatlanabilmektedir.

Geçici İş Göremezlik Ödeneği Maaştan Kesilir Mi?

Raporlu olduğunuz gün sayısı kadar geçici iş göremezlik maaşına hak kazanırsınız. İşveren SGK tarafından ödenen bu tutarı maaşınızdan kesebilir. Yani işveren tarafından ödenen tutarla SGK tarafından ödenen geçici iş göremezlik maaşının toplamı aylık normal ücretiniz kadar olmalıdır.

Şikayetçi Olmadım Dava Açabilir Miyim?

Bazı kötü niyetli işverenlerce hastane, polis veya jandarmaya verilen ifadelerde kazanın bildirilmemesi için işçilere baskı yapılmaktadır. İfadenizde kazanın iş dışında gerçekleştiğini beyan ettiyseniz veya şikayetçi olmadıysanız dahi dava açabilirsiniz. Kazanın iş kazası olduğu her türlü delille ispatlanabilmektedir.

Sigortasız İşçi Tazminat Alabilir Mi?

Tazminat talep edebilmek için önemli olan iş kazasının varlığıdır. İşçinin sigortasının yapılmamış olmasının bir önemi yoktur. Kaza ile sigortasız işçi çalıştırdığı ortaya çıkan işveren ağır cezalarla karşı karşıya kalabilecektir.

Kaza İşçinin Kusurundan Kaynaklanırsa Dava Açılabilir Mi?

İşçinin veya üçüncü kişinin %100 kusurlu olması hali dışında işverene karşı tazminat davası açılabilmektedir. İşçinin kazada tamamen kusurlu olması hali çok nadir olarak trafik iş kazalarında karşımıza çıkabilmektedir. Bunun dışında işverenin % 1 kusuru olsa dahi tazminat davası açılabilecektir.

Çırak ve Stajyer İş Kazası Geçirirse Tazminat Alabilir Mi?

İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda çırak ve stajyerlerin de kanun kapsamında oldukları açıkça ifade edilmiştir. Dolayısıyla kaza durumunda tazminata hak kazanacaklardır.

Devlet Memuru İş Kazası Geçirirse Dava Açabilir Mi?

Memurun iş yerinde veya işini yürütmesi nedeniyle meydana gelen her türlü kaza kanun kapsamındadır. Memurların geçirdikleri kaza nedeniyle çalıştıkları kuruma karşı maddi ve manevi tazminat davası açma hakları vardır.

Yurt Dışında Kaza Geçiren İşçinin Hakları Nelerdir?

İşveren yurt dışında çalışmaya götürdüğü işçiler için kısa vadeli sigorta yapmak zorundadır. Dolayısıyla yurt dışında kaza geçiren işçiler de sosyal haklarından yararlanabilecek ve tazminat davası açabilecektir.

İş Kazasında İşverenin Sorumluluğu Nedir?

İşveren kaza gerçekleştiğinde işçiyi en kısa sürede hastaneye ulaştırmalı, tedavi masraflarını karşılamalı, tutanak tutmalı ve en geç 3 gün içerisinde kazayı SGK’ya bildirmelidir. İşçinin kaza nedeniyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararları da karşılanmalıdır.

İş Kazası Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?

İş kazası zamanaşımı süresi kazanın gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıldır. Ancak kazanın aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde, Ceza Kanun’unda öngörülen daha uzun zamanaşımı süreleri de uygulanabilecektir.

İş kazası ile ilgili aklınıza gelen her türlü soruyu aşağıdaki formu doldurarak büromuza iletebilirsiniz.

İSTİFA EDEN İŞÇİNİN HAKLARI

istifa eden tazminat alabilir mi

 

İstifa eden işçinin hakları sanılanın aksine oldukça fazladır. İş yerinde yaşadığı olumsuzluklar veya daha iyi bir iş bulması nedeniyle her gün bir çok işçi istifa ediyor. Çoğu kişi kendi işten çıktığında hiçbir tazminat veya işçi hakkını alamayacağını düşündüğünden kanuni haklarından yararlanamıyor. Bilinenin aksine istifa eden işçinin tazminat ve diğer işçilik haklarını alması mümkün. İstifa eden işçinin haklarını sizin için derledik. İş hukuku avukatlık hizmetimiz hakkında detaylı bilgiye İş Hukuku Avukatı makalesinden ulaşabilirsiniz.

1) Kıdem Tazminatı

İşten ayrılmak istediğinizde kıdem tazminatı alabilmeniz için en az bir yıl süre ile iş yerinde çalışmış olmanız şarttır. Ayrıca İş Kanunu uyarınca “haklı neden” olarak kabul edilen istifa sebeplerinden birini gerekçe olarak göstermeniz gerekir. İşçi için haklı istifa nedenlerinden en yaygın olanı ücret ve diğer işçilik haklarının eksik ödenmesi veya hiç ödenmemesidir. Aşağıdaki başlıklarda belirttiğimiz işçi haklarından herhangi birinin eksik ödenmesi halinde haklı nedenle istifa edebilirsiniz. Bu durumda istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Bunlara ilaveten;

  • Kadın işçi evlendiği tarihten bir yıl içerisinde evlilik nedeniyle işten çıkması halinde kıdem tazminatı alabilir.
  • Erkek işçi askerlik nedeniyle işten çıkması halinde kıdem tazminatı alabilir.
  • İşe giriş tarihinin SGK’ya geç bildirilmesi, SGK primlerinin gerçek ücret üzerinden yatırılmaması, SGK kayıtlarında gerçeğe aykırı olarak giriş – çıkış yapılması haklı nedenle istifa nedenleridir. Bu durumdakıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
  • Sigorta başlangıcınızın 08.09.1999 tarihinden önce olması ve 3600 gün prim ödemeniz kaydıyla emeklilik nedeniyle işten çıkabilir, kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
  • İş yerinde iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmazsa, yaptığınız iş nedeniyle meslek hastalığı geçirirseniz veya sağlığınız için tehlikeli bir durum ortaya çıkarsa işten çıkarak, kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
  • İşveren tarafından hakarete veya cinsel tacize uğrarsanız  haklı nedenle iş akdinizi sonlandırabilir, kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.
  • İş yerinde herhangi birinin size cinsel tacizde bulunması ve bu durumu bildirmenize rağmen önlem alınmaması durumunda işten ayrılarak, kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.

Bunların dışında iş yerinde uğramış olduğunuz herhangi bir haksızlık ya da kanuna aykırı bir uygulama da haklı istifa nedeni olarak kabul edilebilir. Bu nedenle uzman bir işçi avukatından hukuki destek almanızda fayda vardır.

2) Fazla Mesai Ücreti

Haftalık mesai saatlerinizin toplamı 45 saati aşıyorsa kanunen fazla çalışıyorsunuz demektir. Bu süreyi hesaplarken mola sürelerini düşmeniz gerekiyor. Örneğin 09.00 – 18.00 saatleri arasında 1 saat öğle molası vererek haftada 6 gün çalışıyorsanız; Günlük 8 saat X 6 gün = 48 Saat çalışıyorsunuz demektir. Bu durumda her hafta 3 saat fazla çalışma ücretine hak kazanıyorsunuz. Bunun dışında günlük 11 saatten fazla çalışmanız veya 20.00-06.00 saatleri arasında 7,5 saatten fazla çalışmanız halinde de fazla çalışma ücretine hak kazanırsınız.

Fazla çalışma ücretine hak kazanmanız halinde işvereninizin saatlik ücretinizin % 150 ‘si tutarında size ödeme yapması gerekir. Fazla çalışma ücretinizin ödenmemesi veya eksik ödemesi halinde işten çıkabilir istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Buna ilaveten çalıştığınız süre boyunca ödenmeyen fazla çalışma ücretlerinizin tamamını bankalarca verilen en yüksek faizi ile birlikte alabilirsiniz.

3) Ulusal Bayram ve Genel Tatil Ücreti

Ülkemizdeki ulusal bayram ve genel tatil günleri 1 Ocak, 23 Nisan, 1 Mayıs, 19 Mayıs, 15 Temmuz, 30 Ağustos, 29 Ekim ve dini bayramlarımıza denk gelen günlerdir. Sözleşmenizde resmi tatil günlerinde çalışma yapacağınıza dair hüküm yoksa bu günlerde çalışmak zorunda değilsiniz. Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmanız halinde o gün kaç saat çalıştığınıza bakılmaksızın bir günlük ücretiniz kadar ilave ücret işvereniniz tarafından ödenmelidir. 

Ulusal bayram ve genel tatil ücretinizin ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde haklı nedenle işten çıkabilir ve istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Buna ilaveten çalıştığınız süre boyunca ödenmeyen ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinizin tamamını bankalarca verilen en yüksek faizi ile birlikte alabilirsiniz.

4) Yıllık İzin Ücreti

İş yerinde;

  • 1 yıl ile 5 yıl arasında çalıştığınızda 14 gün,
  • 5 yıl ile 15 yıl arasında çalıştığınızda 20 gün,
  • 15 yıl ve daha fazla çalıştığınızda her yıl 26 gün yıllık izine hak kazanırsınız.

İşvereniniz tarafından yıllık izne hak kazandığınız tarihten itibaren bir yıl içerisinde yıllık izin hakkınız kullandırılmadığı takdirde, işten çıkabilir ve istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Ayrıca kullandırılmayan yıllık izin süreniz kaç günse o kadar güne karşılık gelen ücretinizi alabilirsiniz.

5) AGİ (Asgari Geçim İndirimi)

Asgari geçim indirimi; işçiler ve işçilerin bakmakla yükümlü olduğu kişiler için uygulanan gelir vergisi indirimidir. Asgari geçim indirimi evli olup olmamanıza, eşinizin çalışıp çalışmamasına ve çocuk sayınıza göre değişik tutarlarda her yıl yeniden belirlenir. 2018 yılı için belirlenen AGİ tutarlarına yukarıdaki tabloda yer verilmiştir.

Tabloda medeni durumunuza göre belirtilen tutarlarda asgari geçim indiriminin her ay size ödenmesi gerekir. Aksi takdirde iş akdinizi haklı nedenle feshederek istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Buna ilaveten çalıştığınız süre boyunca eksik ödenen asgari geçim indirimi tutarlarını da alabilirsiniz.

6) Hafta Tatili Ücreti

Her işçiye yedi günlük çalışma süresi içerisinde 1 gün (24 saat kesintisiz olarak) izin verilmesi gerekmektedir. Hafta tatiliniz olan günde çalışmanız halinde günlük ücretinizin % 50 fazlası tutarında hafta tatili ücreti tarafınıza ödenmelidir. Günlük ücretinizin 100 TL olduğunu düşünürsek, hafta tatilinde çalışmasanız dahi ödenecek olan 100 TL’ye ilaveten günlük ücretinizin % 50 fazlası olan 150 TL’nin ayrıca ödenmesi gerekmektedir.

Hafta tatili ücretlerinizin % 50 zamlı bir şekilde ödenmemesi halinde istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Ayrıca çalıştığınız süre boyunca eksik ödenen hafta tatili ücretlerinizi de bankalarca verilen en yüksek faizi ile birlikte alabilirsiniz.

7) Eşit Davranmama Tazminatı

İşveren haklı bir sebep bulunmadıkça işçileri arasında ayrım yapamaz, tüm işçilere tanıdığı haklardan yalnızca bir veya birkaç işçiyi mahrum bırakamaz. İşverenin en sık görülen eşit davranma ilkesine aykırı uygulamaları şunlardır;

  • İş yerinde servis hizmeti verilmesine rağmen servisten yararlanamayan işçilere yol ücreti verilmemesi,
  • Tüm işçilere zam yapılırken bazı işçilere yapılmaması,
  • Hamile olan işçinin işten çıkarılması veya görev tanımıyla bağdaşmayacak işler verilmesi,
  • Bazı işçilere ikramiye verilirken bazılarına verilmemesi,
  • Cezalandırma amacıyla diğer işçilerden farklı mesai saatleri uygulanması,
  • İş yerinde verilen sosyal yardımlardan (yemek, giyecek vb.) bazı işçilerin yararlandırılmaması

Bu ve bunlara benzer hallerin varlığın halinde iş akdinizi haklı nedenle feshedebilir ve istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz.. Ayrıca eşit davranma yükümlülüğüne aykırı hareket eden işvereninizden 4 aylık ücretiniz tutarında tazminat talep edebilirsiniz.

8) Sendikal Tazminat

İşveren sendikalı işçilerle sendikasız işçiler arasında çalışma şartları bakımından herhangi bir ayrım yapamaz (toplu iş sözleşmesi hükümleri dışında). Hiçbir işçi sendikaya üye olduğu gerekçesi ile işten çıkarılamaz, sendikal faaliyetlerde bulunduğu için farklı bir muameleye tabi tutulamaz.

Sendikalı olmanız nedeniyle işveren tarafından bu benzeri uygulamalara maruz bırakılmanız halinde işten çıkarak istifa eden işçilerin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Ayrıca en az bir yıllık ücret miktarınız kadar da sendikal tazminat alabilirsiniz.

9) Mobbing (Psikolojik Taciz) Nedeniyle Manevi Tazminat

Mobbing genellikle işçinin istifa etmesi veya başkaca bir amaçla işçinin üzerinde sistematik bir şekilde baskı kurulmasıdır. Mobbing kapsamına girebilecek en yaygın davranışlar; işçinin sürekli yüksek sesle azarlanması, diğer işçilerden izole edilmesi, sürekli eleştirilmesi, hakkında söylentiler çıkarılması, hoş olmayan imalarda bulunulması, anlamsız ve aşağılayıcı işler verilmesi, sürekli görev yerinin değiştirilmesi vb. davranışlardır.

İş yerinde bu kapsamda değerlendirilebilecek davranışlarla karşılaşmanız halinde, haklı nedenle iş akdinizi feshederek istifa eden işçinin hakları ile kıdem tazminatınızı alabilirsiniz. Ayrıca maruz kaldığınız psikolojik şiddetin ağırlığına göre yüklü miktarlarda manevi tazminat da talep edebilirsiniz.

İstifa Dilekçesi Vermeli Misiniz?

İşvereninize işten ayrılmak istediğinizi söylediğinizde istifa dilekçesini doldurmanızı isteyecektir. Yukarıda bahsettiğimiz durumlardan herhangi biri söz konusu ise işten ayrılırken hiçbir belgeye imza atmak zorunda değilsiniz. Ayrıca belirli bir süre önceden işvereninize işten çıkacağınızı bildirme zorunluluğunuz da bulunmamaktadır. Bu nedenle tamamen işveren lehine düzenlenmiş olan ve hiçbir gerekçe yokken işten çıkmak istediğiniz anlamını içeren istifa dilekçesi örneklerini imzalamayın.

İstifa dilekçesi imzalasanız dahi dilekçenizde fesih nedenine ilişkin genel ifadelere yer verilmişse kıdem tazminatını ve istifa eden işçinin haklarını almanız mümkündür. Ayrıca kıdem tazminatı dışındaki ücret ve diğer işçilik haklarınız için dava açmanız her durumda mümkündür. Hak kaybına uğramamanız açısından işten çıkmaya karar verdiğinizde iş hukuku alanında uzman bir işçi avukatından hukuki destek almanızı tavsiye ederiz. İş hukuku alanında uzman olan avukatınız gerekli hukuki gerekçeleri içerir fesih bildirimini sizin adınıza düzenleyerek işverene gönderecektir. Bu şekilde alacaklarınızın tamamı için faiz işlemeye başlayacağı gibi neden işten ayrıldığınız da şüpheye yer bırakmayacak şekilde delillendirilmiş olacaktır. İş kazası hakkında bilgi almak için şu sayfamızı ziyaret edebilirsiniz: İş Kazası Avukatı