İpotek, mevcut ya da ileride doğması muhtemel olan bir alacağı güvence altına almak için taşınmaz üzerinde kurulan rehin hakkıdır. Teminat için taşınmaz üzerinde rehin hakkı tesis edilmesinin kökeni Roma hukukuna dayandırılabilir. Kökeninde alacağın varlığı, malın mülkiyetinin rehin verene ait olması ve tarafların anlaşması şartlarıyla kurulmakta olan rehin hakkı günümüze kadar toplumların yapısına uyarlanarak gelişmiştir. Geçmişte sahibine mülkiyete yakın haklar veren bir şahsi hak iken günümüzde oldukça yaygın bir uygulama alanı bulunan bu taşınmaz rehni türü, alacaklıya, sadece borç ifa edilmezse rehinli malın paraya çevrilmesi yoluyla alacağını karşılama hakkı veren ayni haktır.
İpotek ile ilgili sıkça sorulan soruların cevapları aşağıda belirtilmiştir. Konu ile ilgili başkaca sorularınızın olması halinde sayfanın en altından sorularınızı büromuza iletebilirsiniz.
İpotek, bir borcun ödeneceğine teminat olarak, borç ödeninceye kadar alacaklı lehine tapu siciline kayıt konulmasıdır. Ticari ve borç ilişkilerinin bu denli yoğun olduğu ve büyük miktarda para ve mal varlığının konu olduğu hukuki ilişkiler düşünüldüğünde alacaklının, alacağını garanti altına alabilme hakkı oldukça önemlidir. Taşınmaz rehni türlerinden biri olan ipotek, alacaklıya alacağını garanti altına alma imkanını veren hukuki müessesedir.
Taşınmaz üzerinde kurulan rehin hakları ipotek, irat senedi ve ipotekli borç senedi olmak üzere üç türdedir ve sınırlı sayıdadır. Bu makalemizde ipotekten bahsetmekle yetineceğiz ve taşınmaz rehni derken de ipotek özelinde bilgi vereceğiz. İpotek sayesinde alacaklı, borçlu borcunu ifa etmediği takdirde cebri icra yoluyla taşınmazı sattırarak alacağını satış bedelinin içinden alma hakkına sahip olur. Para ile ölçülebilen her türlü alacak ipotekle güvence altına alınabilir. Yapma veya yapmama borçları da ipoteğin konusunu oluşturabilir. Bu kapsamda alacak, mevcut bir alacak olabileceği gibi ileride gerçekleşmesi muhtemel bir alacak da olabilir. Alacağın türü ya da mevcut veya muhtemel olması fark etmeksizin teminat miktarı Türk lirası olarak gösterilmek zorundadır. Bunun yanında kıymetli evraklardan kaynaklanan borçlar için de taşınmaz rehni kurulabilir. İpotek tesis edilen taşınmazın maliki ile borçlu aynı kişi olmak zorunda değildir. Taşınmaz rehni başka birinin borcu için de kurulabilir.
Hukuki bir terim olarak lehtar, genellikle kambiyo senedi gibi kıymetli evraklarda ya da sigorta poliçelerinde o belge ya da hukuki ilişkiden yararlanan kişiyi belirtir. Tapuda ipoteğin tesis edilmesi durumunda da bu taşınmaz rehninden yararlanan ve alacağı teminat altına alınan kişi, ipotek lehtarıdır.
Asıl borç ilişkisinin alacaklısı alacağını almak için kurduğu taşınmaz rehni ilişkisinde de ipotek lehtarıdır. İpotek lehtarı, bu kapsamda rehin hakkını kullanabilen ve alacağını cebri icra yoluyla teminat altına alması mümkün olan alacaklıdır.
İpoteğin kurulma yolları temelde tescille kurulma ve tescilsiz kurulma olarak iki türlüdür. Tescille kurulma da kendi içinde üçe ayrılır:
Taşınmaz rehni tesis edildiğinde alacağın ipotekle güvence altına alınan kısmı istenebilir. Bu durumda güvenceye alınmak istenen alacak tutarı belliyse, anapara ipoteğinden; güvenceye alınmak istenen tutar belli değilse üst sınır ipoteğinden söz edilir. Taraflar kurmak istedikleri rehin ilişkisi için aralarında anlaşarak bir sözleşme kurarlar. Bu sözleşmenin geçerli olabilmesi için tapu memuru önünde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Taşınmazın bağlı bulunduğu sicil müdürlüğüne yapılan başvuru neticesinde tapu müdürlüğünce düzenlenen sözleşmede genel olarak; alacaklı ve borçlu bilgileri ile alacağın güvenceye alınmak istenen kısmı sözleşmede yer alır. Bununla birlikte taşınmaz bilgilerine yer verilir ve sözleşme imza edilir.
Taşınmaz üzerinde kurulan ipoteğin kaydı tapu siciline yapıldığından, tapu müdürlüğüne müracaat edilerek ya da tapu kaydının görüntülenebileceği internet hizmetlerinden tapu ipoteğinin sorgulaması yapılabilir.
İpoteğin sona erme yolları şu şekildedir:
İpoteği kaldırma işlemi, kural olarak alacaklının tek taraflı olarak terkin talebinde bulunmasıyla mümkündür. Ayrıca taşınmaz malikinin onayı aranmaz. Bunun yanında borcun sona ermesini sağlayan zamanaşımı gibi genel sebeplerle, taşınmazın yok olmasıyla ya da kamulaştırma neticesinde ipotek sona erer. Borç sona erdiği halde alacaklı terkin işlemini yapmaya yanaşmazsa terkin işleminin yapılması her zaman dava yoluyla mahkemeden istenebilir.
İpotek ile ilgili merak ettiğiniz soruları aşağıdaki form aracılığıyla bizlere iletebilirsiniz.
Uzman çavuş sözleşme feshi, uzman çavuşların kendi isteği ile veya idare tarafından sözleşmenin sona…
İnanç sözleşmesi yasalarımızda açık bir şekilde düzenlenmemiştir. Ancak uygulamada ve öğretide "sözleşme özgürlüğü" ilkesi…
Bağışlamanın geri alınması, bağış yapan kişilerin sonradan yaptıkları işlemden pişman olmaları neticesinde başvurmak istedikleri…
İpotek kaldırma işleminin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesi, hak kayıplarını önlemek açısından son derece önemlidir. Bu…
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, Türk Ceza Hukuku'nda büyük bir öneme sahiptir. Bu uygulama,…
Sigorta, yaşanma ihtimali olan tehlikeler ve riskler sonrası oluşacak maddi kayıplara karşı güvence altına alınmak…
Sitemizi en iyi şekilde kullanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır. Sitemize giriş yaparak çerez kullanımını kabul etmiş sayılmaktasınız.